Jiva Ruh:
Ne
yazık günlerini şen şakrak
Şenlik havasında
harcayanlara.
Baş döndüren, ölümcül sıvı
seçenekleriyle
Kalpleri ebediyen meşgul olanlara.
Pırıltılı
şişeler büyüler gözlerini
Ve cezbolan kalpleri kucak açar
onlara;
Yükselemez asla şarabın köleleri
Rezillik
dediğimiz durumdan adına.
İnsanın
eylemde ve kalpte
Bir vahşi olması mı amaçlandı?
Ortamın
Efendisi, insan,
Sağ duyudan mı ayrılmalı?
İnsanın
yüceliği sağ duyudadır
Lütfu öğretir bize,
İnsan
yaşamak ve sevmek için yapılmıştır
Güzel Tanrı’nın
kollarında.
Et
bize ait değildir ah;
Ölümlü iskelet bir zincir;
Geçmiş
hatalardan tutuklu ruh
Yükselmeye
çalışmalı tekrar.
Neden
öyleyse bu çocuksu oyun
Bize ait olamayanın içinde;
Ki
o, rüzgara kapılmış bir gül gibi,
Düşüp gider bir
yüzyıl içinde.
Toz
pembe bir renkten ibaret hayatımız
Çok geçmeden bir hiç
olacak;
Sadece ebediyen ruh kalacak
İyi ya da kötü ile
yüklü.
Ne
derindir gelecek günlerin düşüncesi!
Ne kadar ciddi görünür
o cephe!
Ve huşu sarar, Ah, bizi,
Okurken Doğa’nın
kitaplarını.
İnsanın
hayatı kara bir problem kendine--
Sağda solda bir
perde;
Hiçbir ruh gelmedi söylemeye bize
Varolanı, görüş
alanımızın ötesinde.
Ama
sonra
bir ses,
ne
yumuşak
ve
derin,
Kendi
içimizde kalmış olan;
İnsan! İnsan! Sen ölümsüz
ruhsun!
Seni asla yok edemez Ölüm.
Senin
için Gökteki Efendin ayırdı
Yukarıda bir haz kaynağı,
Sen
Ah! Onunsun, zamanın sonuna kadar, --
O ise sadece ister en saf
aşkı.
Ey
Aşk! Senin gücün ve iyicil büyün
Şimdi Tanrı’ya
yöneltiyor ruhumu;
Nasıl anlatabilir dünyasal
sözcüklerim
Sevgi dolu ve engin o duyguyu.
Keyif,
keder--Mirasçısı
geçici beden olanın
Hisseleri değil de nedir?
Sadece
uyuyan ruh hükmeder
Onlarda payı olduğuna.
Ve
sonra, dostlarım, artık eğlenmeyin
Ya da ağlamayın aşağıda
olan için;
Kadınlar, şarap ve hayvanların eti
Bahşetmez
size sevgiyi.
Oysa
sana aittir insan kardeşini sevmek
Ve kendini Tanrı’ya
vermek.
Ve hak ettiğin bedeli
Tanrı bilir--
Bu gerçek, doğru ve engindir.
Uyuyan
geçmişi unut ve asla
Kurma geleceğin hayalini,
Hareket
et içinde bulunduğun zamanda
Böylece
çağırırsın gelişmeyi.
Ama
kuru mantıkla söyleme bana,
Ruhun sadece
Dünya’nın
mekanik cansız yasalarınca yapıldığını
Ve meyilli
olduğunu yok olmaya.
Bize
hayatı ve her şeyi veren Tanrı’m
Ruhu sadece O
öldürebilir
Ya da verdiği sözü tutmak için
Ona
yukarıdaki tüm hazları verebilir.
O
hâlde Nefret ve Şehvet askerleriyle ayaklanan
Kötü bir
eyleme karşı
Kararlılıkla ilerle, Ey ruh,
Gerçekten ol
bir kahraman.
Sürdür
ruh dünyasındaki görevini
Olabildiğince sebatla,
Asla
izin verme maddenin aşağıya itmesine seni--
Ey kahraman insan
kal ayakta!
Ey
Sharagrahi Vaishnava ruh,
Sen adil bir meleksin;
Götür,
götür beni Vrindavan’a
Ve ilan et ruhun gücünü.
Orada
ruhum maddeden özgür kalır
Kollarında Sevgilimin--
Ebedi
huzur ve ruhun aşkı
Hepsi tılsımlarıdır zikrimin. |