Srila-Govinda-Maharaj-St-Petersburg

Verdiğimiz Söz                                                                                  

Śrīla Bhakti Sundar Govinda Dev-Goswāmī Mahārāj'ın, ilk dünya turunda Avustralya ziyaretinin son gecesinde adanmışlara hitaben yaptığı konuşma. 

Biz burada bir topluluk, bir misyon oluşturacağız, ama Prabhupād Saraswatī Ṭhākur o konuda bizi uyardı. Bizim aslında ne istediğimizi idrak etmemiz ve kalben benimsememiz gerekir. Biz Kṛṣṇa bilincini uyulama ihtiyacı içindeyiz. Biz bina, büyük bir ev, güzel bir çiçek bahçesi, ya da zevk alınacak, pahalı birşey yapmaya gelmedik. Bu maddesel dünyaya bunun için gelmedik. “আমরা কিছু কাঠ পাথরের মিস্ত্রী হতে আসি নাই [āmra kichhu khāṭh pātharer mistrī hate āsi nāi: Biz buraya ahşap ya da taş ustası olmaya gelmedik].” Bu Bhakti Siddhānta Saraswatī Ṭhākur’un yorumudur. Biz şunun için geldik:

gopī-bhartuḥ pada-kamalayor dāsa-dāsānudāsaḥ
(Padyāvali: 74)

[“Ben gopīlerin Lord'unun nilüfer ayaklarına hizmet edenin hizmetkârının hizmetkârıyım.”]

Bizim duygumuz odur. Biz bu bilinci herkesin kalbine ulaştırmak ve herkesi böyle yapmak istiyoruz. “সেইটি হচ্ছে গিয়ে আমাদের একান্ত কর্ত্তব্য কর্ম্ম [seiṭi hachchhe giye āmāder ekānta kartavya karma: Yegane görevimiz odur].” Biz bir bina, bir Tapınak,ya da ona benzer birşey yapmak için burada değiliz. Biz herkesin kalbini bir Tapınak yapmak istiyoruz. Biz Mahāprabhu’nun Misyonunun herkesin kalbinde olmasını istiyoruz. Yani Kṛṣṇa bilincini yaymak ve bizim görevimiz budur. Bu maddesel dünyaya bunun için geldik. “শত দুঃখ শত গঞ্জনা শত লাঞ্চনা পেলেও হরিভজন সাধন এই প্রতিজ্ঞা আজ আমাদের করার দরকার [śata duḥkha śata gañjanā śata lāñchanā peleo Hari-bhajan sādhan ei pratijñā āj āmāder karār darkār: Yüzlerce sıkıntıyla, aşağılanmayla ve yıpratılmayla karşılaşsak bile, bugün Lord'a adanma uygulaması içinde olacağımıza söz vermeliyiz].” Kṛṣṇa bilincini terk etmemeliyiz.Kṛṣṇa bilincini asla terk etmemeliyiz. Kṛṣṇa bilinci ruhun yegâne servetidir. Bu ifade Param Gurudev’simizin ifadesidir. Biz herkesin yararı için insanlara Kṛṣṇa bilinci vaaz etmeye çalışmalıyız. Ama onu yapmadan önce, kalbimizi bir Tapınak haline getirmeye çalışacağız. Ve orada Deity, Rādhā-Govinda'ya hizmet edeceğiz. Yaşamlarımızın esas hedefi budur.

Ben bugün Śrīla Saraswatī Ṭhākur'un adanmış kullarına söylediği kalbinden gelen bir başka ifadeyi hatırlıyorum çünkü yarın ayrılıyorum. Bu ifade bir anda hafızamda canlandı, “Sizler hepiniz beni görmeye geldiniz, ve bana büyük sevginiz var. Benim yakın refakatçilerim olarak Krishna bilincini uygulamak için benimle işbirliği yapıyorsunuz. Hepiniz bu konumdasınız. Ben buradan gidebilirim, ya da sizler başka yerlere gidebilirsiniz, ama hepiniz bana söz vermiş bulunuyorsunuz, ‘Evet, Kṛṣṇa bilincini uygulamaya çalışacağız.’ Bunu unutmayın. Benim ricam budur.” Bunlar Prabhupād’ın sözleridir, benim sözlerim değil, ama bugün aklıma onlar geliyor.

Ben hepinizden çok büyük sevgi, şefkat, işbirliği—her şey elde ettim. Bu bana ışık veriyor, ve bu sayede Mahāprabhu’nun yüceliklerinin, adanmışlar aracılığı ile bu maddesel dünyanın dört bir yanına nasıl yayıldığını görebiliyorum. Hepiniz bu niteliklere sahipsiniz, ve bana Kṛṣṇa bilincini terk etmeyeceğinize dair söz verdiniz. Kṛṣṇa bilincini uygulayacağınıza Mahāprabhu'nun önünde söz verdiniz. Ama yaşamınızda çok şeyler olabilir. Çok iyi bir adanmış birdenbire tesbihini kaybetti. Nasıl olduysa tesbih çalındı. Onun pasaportunu ve diğer değerli şeylerini kaybetmiş olması beni korkutmuştu ve onları nasıl bulacağını düşünüyordum, oysa onun endişe duyduğu şey tesbihini nasıl bulacağı idi. Bunu görünce, kalbim coşkuyla doldu. Şöyle düşündüm, “Bir adanmışın ruh hâli budur. O maddesel serveti ya da sıkıntıları düşünmüyor. O şöyle düşünüyor, ‘Kṛṣṇa neden tesbihimi aldı?’”

Kṛṣṇa’nın tabiatı böyledir. Kṛṣṇa çok yaramazdır, ve Kṛṣṇa adanmış kulları için her zaman huzursuzluklar yaratır. Kulların adanmışlık ruh hâllerinden vazgeçmediklerini görmek ister. Prabhupād karşımıza pek çok huzursuzluğun çıkabileceğini söyledi. Hatta Haridās Ṭhākur bile yirmi iki pazar yerinde dayak yedi. Tek suçu Hari-nām zikretmesiydi. Kazi’nin dinine saygısızlıkta bulundu, Kazi de onu bu şekilde cezalandırdı. Ama Haridās Ṭhākur şöyle dedi,

khaṇḍa khaṇḍa hai deha yāya yadi prāṇa
tabu āmi vadane nā chhāḍi hari-nāma
(Śrī Chaitanya-bhāgavat: Ādi-khaṇḍa, 16.94)

“Sizler benim bedenimi çok sayıda parçalara ayırabilir ve benim yaşamını alabilirsiniz, ama ben Kṛṣṇa-nām'dan vazgeçemem.”

Mahāprabhu’nun sampradāyasında sıkıntılı durumlara katlanmakla ilgili pek çok örnek vardır, ve Prabhupād Saraswatī Ṭhākur'un buna büyük arzu duyduğunu görmekteyiz. Adanmışlar Māyāpur Dhām'dan ayrılırken ya da kendisi adanmışların yanından ayrılırken onun şöyle dua ettiği bugün aklıma geldi, “Hepiniz bana Kṛṣṇa bilinci uygulaması içinde olacağınıza dair söz vermiş bulunuyorsunuz. Lütfen bunu unutmayın.” Prabhupād üzerine basarak şöyle dedi, “Lütfen beni kandırmayın. Lütfen beni aldatmayın. Bütün adanmışlara duam budur.” Prabhupād Saraswatī Ṭhākur Māyāpur Dhām'da adanmışların önünde bu türlü bir konuşma yaptı. Bugün bunu hatırlayabiliyorum.

Sizler Hindistan'dan çok uzakta yaşıyorsunuz, ama o şimdi çok yakın.

tad dūre tad v antike
(Śrī Īśopaniṣad: 5)

[“O uzakta, ama O yakında.”]

Eğer Mahāprabhu’nun Deity'sini ve Hare Kṛṣṇa mahāmantra'yı kalbinizde saklarsanız, o zaman bedeninizi aşkın bir Tapınak yapabilirsiniz. Bu çok umut verici, ve umut ediyorum ki hepimiz çaba gösterebiliriz. Çaba göstermek gerekir. Ben, “Herşeyden tam anlamıyla hoşnutum,” diyemem. Bu imkansız, yani, bu maddesel dünyada tam anlamıyla hoşnut olmak mümkün değil. Ama elimizde olanla iş yapmak için çaba göstermek zorundayız. Benim herkese tavsiyem budur. İster yüz dolarınız, ister on dolarınız, ister beş dolarınız olsun, işinizi kurun ve genişletmeye çalışın.   “Bende bir miktar inanç, bir miktar adanmışlık ruhu var. Bu mükemmel bir adanmışlık ruhu olmayabilir ama elimde olanla çaba göstereceğim.” Bu sözü vermiş bulunuyoruz. Dīkṣā [inisiasyon] aldık. Bu demektir ki Guru'ya Kṛṣṇa bilincini terk etmeyeceğimize dair söz verdik. Hepinizin çok temiz kalpli Vaiṣṇava'lar olmanız çok umut verici ve sizler bu tür bir niteliğe sahipsiniz.

İki çeşit Vaiṣṇava vardır: bhāra-vāhī ve sāra-grāhī [kelime karşılığı, ‘yük-taşıyanlar’ ve ‘özü-içenler’]. Biri dıştan bakar. Yasaları, kuralları , ve çeşitli niyetleri ve hedefleri görür. Kṛṣṇa bilincini bu yolla yaymaya çalışır. O bir bhāra-vāhī Vaiṣṇava'dır. Eğer kalpte his yoksa, bilinç yoksa, o zaman bu türlü adanmışlardan oluşan bir Misyon sadece dış olarak şekillenir. Siz büyük bir bina, güzel bir bahçe, ve diğer kişiler için hoş yaşam alanları yapabilirsiniz. Her şey yapabilirsiniz, ama eğer Kṛṣṇa bilincini uygulamak için çaba göstermezseniz, her şey berbat olur. Aslında, bu maddesel dünyada halihazırda, çok şeyler yapabiliriz,  ancak elimizde çok kısa bir zaman var, ve o süre içinde kaderimize doğru yolumuza devam etmek için mümkün olduğu kadar çaba göstermeliyiz. Mahāprabhu has spread Hari-nām-saṅkīrtanı bütün dünyaya yaymış bulunuyor. Şimdi onu devam ettirme fırsatı karşımıza çıktı, ve biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Ama kendimizi mümkün olduğunca Kṛṣṇa’nın Kendisinden farksız olan forma, Hari-nām'ın nilüfer ayaklarına teslim etmemiz gerekir. Benim duam odur.

Eğer tekrar gelebilirsem, bu çok iyi olur, ve benim arzum da burada bulunan sizlerle birlikte olmak için tekrar gelmektir. Ama eğer bu mümkün olmazsa, o takdirde bu Kṛṣṇa’nın isteğidir, ve sizin Kṛṣṇa bilincini terk etmemeniz gerekir. Onu kalpten kalbe yaymaya çalışmanız gerekir.

Kṛṣṇa bilinci kalpten kalbe aktarımdır. Dīkṣā [inisiasyon] verme ya da herhangi bir dışsal oluşum değildir. Bu mantram aslında kalpten kalbe iletilen birşeydir. Ben mümkün olduğu kadar çaba gösterdim, sizlerin de çaba göstermeniz gerekir. Benim beklentim budur, ve bana o kadar çok sevgi, şefkat, ve saygı—her şey göstermiş olan sizler için, hepiniz için duam budur. Ben Guru Mahārāj'ıma o servetle ibadet etmeye çalışacağım. Benim arzum odur.

Guru Mahārāj yaşlılığında bu Kṛṣṇa bilincini yaymak için çok çaba gösterdi, ve ben o kadar yaşlı değilim. Çok fazla enerjim var, Śrīla Guru Mahārāj'ın çok yaşlı olduğunda sahip olduğundan daha fazla. Dolayısıyla Kṛṣṇa bilincini uygulamak için tam enerjiyle çaba göstereceğiz. Benim duam budur. İngilizce bilmiyorum, ama adanmışlara kalbimi ifade etmeye çalışıyorum. Ruhani kardeşlerimin çoğu burada, öğrencilerimden çoğu burada, ve dostlarımdan çoğu burada. Hepinize daṇḍavat praṇam'ımı sunarım. Lütfen beni kutsayın ki Guru Mahārāj'ıma olan hizmetimi sürdürebileyim.

vāñchhā-kalpatarubhyas’ cha kṛpā-sindhubhya eva cha
patitānāṁ pāvanebhyo vaiṣṇavebhyo namo namaḥ

Jay Guru Mahārāj!

Aslında, bitirmiş değiliz. Şimdi yepyeni bir şekilde başlayacağız. Doğum ve ölüm dalgası bu maddesel dünyanın her yerinde hareket halinde ve ruhlar karmalarına göre doğum alıp ölüyorlar. Ama Śrīman Mahāprabhu'nun ve adanmış kulların merhametleriyle, bu dünyanın her yerinde hareket halinde olan bir başka dalga daha var, Kṛṣṇa bilinci. Eğer bizler kendimizi Kṛṣṇa bilinci dalgasına sunabilirsek, kesinlikle yarar sağlarız.