Narottam, Srila Jiva Goswami'den, Srila Kaviraj Goswami'den ve orada
Vrindavan'da bulunan pek çok Goswami'den talimat aldı.
Narottam çok büyük bir
panditti ve Sri Jiva önderliğindeki bütün adanmışlar onun niteliklerini
fark ederek ona 'Thakur' unvanını verdiler. Shyamananda ve Srinivas,
Narottam Thakur'un yakın dostları ve yaşıtlarıydı.
Srila Jiva Goswami'nin ve diğer Vaishnava'ların ilhamıyla, bu üç büyük
adanmış Mahaprabhu'nun vaazını sürdürmek üzere Bengal'e geri
gönderildiler. Bengalli Vaishnava'lar, Sri Rupa, Sanatan,
Raghunath, Krishna Das Kaviraj, Lokanath Goswami, Gopal Bhatta Goswami,
Prabhodananda Saraswati ve diğer Goswami'lerin yazılarını okumaya çok
istekliydiler; dolayısıyla Narottam, Shyamananda ve Srinivas
Vrindavan'dan Bengal'e giderken o büyük kitapların çok sayıda kopyasıyla
birlikte seyahat ettiler.
Sonunda Bengal'in Birbhum bölgesindeki Vishnupur'a
geldiler. Bu yörenin Kralı Raja Bir Hambir'di, ancak o bir dacoitti
(hayduttu) ve o bölgedeki pek çok hırsızlığa karışmıştı. Kralın bir
brahmana astrologu vardı ve kral astrologun hesaplamaları
doğrultusunda, bir sonraki soygununu nerede ve ne zaman yapması gerektiğini
bilirdi. Astrolog Krala belli bir güzergahtan çok sayıda değerli mücevher
taşıyan öküz arabalarının geçeceğini bildirdi, bunun üzerine sevinçten
coşan Kral kervanı soymaları için dacoitlerini gönderdi. Narottam ve
Vaishnava'lar uyurlarken, Kralın haydutları Goswami'lerin kitaplarının
bulunduğu sandıkları çaldılar. Narottam, Srinivas ve Shyamananda çok fazla
aradıktan sonra büyük üzüntü içinde kitaplarla ilgili hiçbir ipucu bulamadılar.
Srinivas Narottam'a Kheturi Gram'a dönmesini emretti, Shyamananda ise
vaaz vermeye başladıkları Midnapur'a gitti. Srinivas Acharyya kalmaya
ve çalınan kitapları bulmak için çaba göstermeye karar verdi. Srinivas,
Raja Bir Hambir'in meclisinde, o gece büyük bir panditin
Srimad-Bhagavatam'ı açıklayacağını duydu. Srinivas'ın evinde kaldığı
brahmana, toplantıya giderken kendisine eşlik etmesi için Srinivas'ı
davet etti. Srinivas kabul etti.
Srinivas, pandit'in
Bhagavatam açıklamasını duyduktan sonra, Raja Bir Hambir'e dönüp
şöyle dedi, "Srimad-Bhagavatam çocuk oyunu değildir. Bizim en üstün
çıkarımız için bu dünyaya inmiş olan aşkın bilgidir; ve bu adam
tarafından yapılan açıklamaya tahammül edilemez, onun
Srimad-Bhagavatam'ın anlamı hakkında hiçbir şey bilmediği apaçık
ortada."
Raja Bir Hambir Srinivas'ın tepkisine çok şaşırdı ve
ona sordu, "Öyleyse Bhagavatam'ı sen açıklayabilir misin?"
"Evet yapabilirim," diye cevapladı Srinivas ve vyasasanda yerini
alarak, saatlerce konuştu. Onu duyan herkes çok fazla etkilendi ve hep
birden, Kral da dahil, onun nilüfer ayaklarına sığındılar.
Kral tevazuyla Srinivas'a yaklaştı, "Prabhu, sen gerçekten de büyük bir
Vaishnava'sın, lütfen sana ne hizmette bulunabileceğimi söyle? Nereden
geldin? Nerelere yolculuk yaptın?"
Srinivas Acharyya ona şöyle dedi, "Ben Goswami'ler tarafından yazılmış
sandıklar dolusu kitap taşıyarak Vrindavan'dan geldim, ama
şimdi hepsi kayıp, kim çaldı bilmiyorum, bu yüzden onları aramak
için burada kalıyorum."
Raja Bir Hambir, başı önünde, şu açıklamayı yaptı, "Suçlu benim, o
kitaplar benim evimde ve ben her gün onlara ibadet ediyorum. Astrologum
bana hesaplamalarının doğru olduğunu ve kitapların, kitap
formunda olsalar da, aslında mücevher olduklarını söyledi, dolayısıyla hergün puja sunmamın
nedeni de bu." Ve Kral Srinivas'ı kitaplara götürdü.
Haber
Narottam ve Shyamananda'ya ulaştırıldı ve Narottam Thakur büyük
sevinç içinde muhteşem bir festival düzenledi. Narottam,
Shyamananda, Srinivas ve diğer önde gelen Vaishnava'ların yanısıra, Jahnava Devi Anne
de—Sri Nityananda Prabhu'nun shaktisi— festivale
katılmak için oraya, Kheturi Gram'a geldi. Narottam Thakur, Jahnava
Devi'ye gerekli ibadeti yaptıktan sonra farklı tapınaklara altı deity
yerleştirdi—Sri Krishna, Vallavi-Kanta, Vraj-Mohan, Radha-Kanta,
Radha-Raman ve Gauranga. Bir ay sürecek Hari-kirttan festivali de dahil
olmak üzere gösterişli puja düzenlemeleri yapıldı
Ve
her gün Narottam'ın kirttanında, şanslı olanlar, Nityananda
Prabhu'yu ve Mahaprabhu'yu orada dansederken gördüler, Narottam'ın
adanmışlığı böyleydi. Narottam'ı tanıyanlar onu Nityananda Prabhu ile
Mahaprabhu'nun bir olmuş enkarnasyonu olarak kabul ettiler.
Lokanath Goswami'nin sadece bir tek öğrencisi olduğu halde, Narottam
herkese Krishna-Prema verdi ve tıpkı Nityananda Prabhu gibi, kim
uygundur kim değildir diye düşünmedi. Kim Krishna-Prema istediyse, Narottam
bunu onlara verirdi. Bu özel kudret ona Mahaprabhu'nun, Nityananda'nın
ve Narottam'ın Gurudev'i olan Lokanath Goswami'nin lütuflarıyla verildi.