Page 1: Lord Nityananda Prabhu Appearance Day

Kutsal Lütufları Srila Bhakti Sundar Govinda Dev-Goswami Maharaj tarafından Lord Nityananda Prabhu'nun Göründüğü Gün, 15 Şubat, 2003'de Nabadwip, Hindistan'da yapılan konuşmadan.

Bugün bu dünya için iyiliklerle dolu bir gün çünkü son derece merhametli olan, hatta Mahaprabhu'dan bile merhametli olan Sri Nityananda Prabhu göründü. Mahaprabhu bir kişiyi şöyle bir azarlayacak olsa, Nityananda Prabhu o kişiye büyük destek olurdu. Kala Krsna Das, Sampradaya'da istenmiyordu, bu Mahaprabhu tarafından belirtilmişti, ama Nityananda Prabhu aldırış etmedi. Onu himayesine aldı ve çok fazla merhamet gösterdi ve onu adeta Kendi parsadası yerine koydu. İşte böyle, Nityananda Prabhu'nun karakteri çok, çok derindir ve çok merhametlidir. Nityananda Prabhu hakkında ne söyleyebilirim!

Bizler gördük ki, Srila Guru Maharaj bizlere her zaman Nityananda Prabhu'nun merhametine güvendiğini göstermiştir. Bir hizmetkâr Srila Guru Maharaj'a zikretmesi için Harinam japa malasını vermek istemişti, ama o şöyle dedi, "Hayır, hayır, hayır şimdi benim tek umudum Nityananda Prabhu. Dayal Nitai! Dayal Nitai! Dayal Nitai!" Guru Maharaj'ın karakterinde bunu gördük.

Neyse, o Nityananda, Jagai ve Madhai'ye, Müslüman lider Kazi'ye ve daha pek çoklarına, günahkâr ruhlara ve asuralara büyük merhamet gösterdi. Nityananda Prabhu'nun merhameti sayesinde onların tümü — sadece kurtuluşa değil — kurtuluşa ve Prema Bhaktiye ulaştılar. O Nityananda Prabhu, Mahaprabhu'dan daha merhametlidir. Sri Vrindavan Das Thakur ve Sri Krsna Dasa Kaviraj Goswami bizlere Nityananda'nın Birbhum Bölgesinde, Rarha-desa'da göründüğünü söylediler. O, Hadai Pandit ve Padmavati Devi'nin tek oğluydu, ama o günden başlayarak Rarha-desa, Krsna-Bhakti ile olağanüstü zenginleşti ve Nityananda Prabhu, Ekachakra Dham'da oyunlarını oynadı. Ekachakra köyü daha sonra Virachandrapur adını aldı. O sıralar Virachandra Prabhu dünyanın dört bir yanına Nityananda Prabhu'dan daha fazla merhamet bahşediyordu.

Köyde bütün çocuklar Nityananda Prabhu ile oyun oynarlardı ama Onun oyunu Krsna lila idi. Krsna, Braja Dham'da oyun oynadı, Nityananda Prabhu ise Krsna'nın bütün oyunlarını, Balaram olarak Nityananda formunda oynadı. Onun yapısı böyleydi. Ve babasının evine bir sannyasi geldiği zaman o Nityananda Prabhu henüz on iki yaşındaydı. Sannyasi Nityananda'yı görür görmez, sıradan bir çocuk olmadığını hemen anladı. Babası Hadai Pandit'e sordu, "Ben birçok hac yerine gidiyorum ve bu çocuğu bana vermen için dua ediyorum." Bunu duymak Hadai Pandit'e yıldırım çarpması gibi geldi ve düşüp bayıldı, ama sonunda Nityananda Prabhu'yu o sannyasiye verdi.

Böylece Nityananda Prabhu on iki yaşında evinden ayrıldı, ama oyunları mucize gibiydi. Gittiği her yerde Krsna-Prema verdi ama Kendisini bulunduğu her ortamda saklıyordu. Mahaprabhu'nun oyunlarına katılana kadar, Nityananda Prabhu Kendi gerçek yapısını çok fazla ifşa etmedi.

Madhavendra Puri'nin Nityananda Prabhu ile karşılaşması Onun yaşamının dönüm noktası oldu ve ondan sonra, Nityananda Prabhu pek çok hac yerine gitti. Nityananda Prabhu Mahaprabhu'dan muhtemelen bir yaş büyüktü. Sonra, Krsna-Prema vecdi içinde hac yerlerini gördükten sonra Vrindavan'a gitti, orada aramaya başladı, "Krsna nerede? Krsna nerede?" Ve Krsna insan formunda ona geldi ve dedi ki: "Ben şimdi Nabadwip'de bir ev ortamında doğmuş bulunuyorum." Bunun üzerine Nityananda Prabhu Nabadwip'e geldi. O sıralarda, Mahaprabhu da Gaya Dham'dan döndü ve adanmışlar toplantısında Kendi Krsna-Premasını gözler önüne serdi. Adanmışlar Mahaprabhu'nun formunun ne olduğunu anlayınca çok mutlu oldular ve bunun Lord'un enkarnasyonu olduğunu, Lord'un şahsen görünerek Harinam Sankirttan aracılığıyla merhametini bahşettiğini anladılar.

Mahaprabhu orada, yavaş yavaş, bir Sankirttan programı başlattı. Gaya Dham'dan döndükten sonra, Mahaprabhu her akşam Srivas Pandit'in evinde Sankirttan programı başlattı. Böylece Mahaprabhu vakit geçiriyor ve Nityananda'yı bekliyordu. Kimse Mahaprabhu'nun neden geniş çaplı olarak başlamadığını bilmiyordu, ama Nityananda gelince, nedenin bu olduğunu anladılar. Adwaita Prabhu Mahaprabhu'nun Bhagavan olduğunu açıkladı. Srivas Pandit, Gadadhara Pandit, hepsi her yerde Mahaprabhu'nun Bhagavan olduğunu açıkladılar ve Mahaprabhu da bunu herkese gösterdi. Ancak Mahaprabhu Krsna-Prema bahşeden Kendi tam tezahürünü göstermiyordu. Nityananda'yı bekliyordu. Bunu Kutsal Yazıtlarda görüyoruz.

Nityananda Prabhu arayış içinde, geldi, "Krsna nerede? Krsna nerede?" Ama Mahaprabhu'nun Jagannath Misra'nın evinde yaşadığını ve Onun da Nityananda'yı aradığını anlayınca, Nityananda Nabadwip'e Nandan Acharyya Bhavan'a geldi. Nandan Acharyya Mahaprabhu'nun yüce bir öğrencisiydi ve gizlice onun evinde kalıyordu.

O sabah, Mahaprabhu Vaisnava grubuna şöyle dedi: "Dün akşam rüyamda Haladhar'ın arabasında, Baladeva'nın arabasında, bir mahapurusa gördüm ve O kişi Nimai Pandit'in evinin nerede olduğunu arıyordu. O araba Benim evimin önüne geldi ve benimle karşılaştı. O mahapurusayı gördüm. Sanırım Baladeva şahsen bir mahapurusa formu almış ve Nabadwip'e çoktan gelmiş bulunuyor. Gidin ve Onun nerede olduğunu bulun!"

Adanmışlar pek çok yeri aradılar, ama Nityananda Prabhu'nun nerede olduğunu bulamadılar. Geri döndüler ve Mahaprabhu'nun sadece bir rüya gördüğünü düşündüler. Ancak Mahaprabhu şöyle dedi, "Bu sadece bir rüya değil, gerçeği gösteren bir rüya. Bu durumda Ben gidiyorum." Sonra Mahaprabhu Nandan Acharyya'nın Bhavan'ını aramaya gitti ve orada Nityananda Prabhu'yu otururken buldular. Mahaprabhu Nityananda'yı gördüğü zaman, kalbi Krsna-Prema ile coşku doldu ve çok sarhoş oldu. Nityananda Prabhu da Mahaprabhu'yu gördü, hareket edemedi, kalbi Krsna-Prema'nın vecdi ve sevinciyle öylesine dolmuştu ki, sanki bilincini yitirmiş bir adama döndü. Mahaprabhu yürüdü ve Nityananda'yı kucakladı ve ikisi de kendilerinden geçtiler. Her ikisi de ilahi formlarına büründüler ve adanmışlar Nityananda Prabhu'nun sıradan bir sannyasi ya da sıradan bir brahmachari olmadığını anladılar. Onlar Nityananda Prabhu'yu tanımıyorlardı, ama Mahaprabhu'nun ifadesini ve Nityananda Prabhu'nun ifadesini gördüler ve her ikisinin de ilahi mekândan göründüklerini hemen anladılar.

Kutsal Yazıtların pek çok yerinde Mahaprabhu'nun Abhinna-swarup, Krsna'dan farksız olduğu söylenir ve Nityananda Prabhu'yu da öyle görürler. Nityananda Prabhu Mahaprabhu'nun ekibine katılınca, Mahaprabhu'nun ekibi mükemmel yapısına ulaşmış oldu. Haridas Thakur da katıldı. Dolayısıyla Mahaprabhu bir anda iki komutana sahip oldu: Haridas Thakur ve Nityananda Prabhu. Ardından Mahaprabhu kendi anlayışını geniş çaplı vaaz etmeye başladı.

Mahaprabhu Nityananda Prabhu'ya ve Haridas Thakur'a şöyle dedi: "şimdi kapı kapı dolaşın ve herkese şunu söyleyin: Bolo Krishna, bhaja Krishna, koro Krishna siksa. Başka birşey yapmaya gerek yok, kim bunu temiz bir kalple uygularsa, onların kölesi olurum, kim 'karşı' olursa onları cezalandırırım." Mahaprabhu, Nityananda Prabhu ve Haridas'a bu şekilde emirler verdi. İlk başta problemsiz bir şekilde, anlayışlı ve kibar ailelere vaaz vermeye başladılar ama sonra yolda Jagai ve Madhai'yi gördüler. Jagai ve Madhai hükumetin Bölge Müfettişleri olduklarından şehirde itibarları vardı ama çok kötü karakterli adamlardı, durmadan içki içer, et yer ve bir sürü yanlış yaparlardı. O gün yolda herkesin önünde içki içiyorlardı.

Nityananda ve Haridas şöyle düşündüler, "Burası Mahaprabhu'nun merhametini bahşetmek için en iyi yer." Sonra Nityananda Prabhu Haridas'a öneride bulundu, "Ben giderim," Haridas ise, biraz yaşlı olduğu için ona şöyle dedi, "Eğer Seni azarlarlarsa, Sen koşabilirsin, ama ben koşamam, o zaman durum bizim için tehlikeli olur, bu yüzden oraya gitmeye gerek yok." Nityananda'nın zihnini sınıyordu, ama Nityananda Prabhu dedi ki, "Hayır, bu Mahaprabhu'nun niteliğini göstermek için birinci sınıf fırsat."

Ardından Nityananda Prabhu Jagai ve Madhai'ye gitti ve dedi ki: "'Hare Krishna' söyleyin! Krishna'nın Adını anın! Bolo Krishna, bhaja Krishna, koro Krishna siksa." Jagai ve Madhai şöyle dediler: "Oh, sen bir sannyasisin ve bizi eğitmeye çalışıyorsun! Çek git buradan, boş konuşan adam, aksi halde Seni öldürürüz!" Nityananda tekrar yaklaştı, ama onlar Nityananda'yı ve Haridas'ı dövmeye geldiler. O gün nasıl olduysa kaçtılar, fakat Mahaprabhu haber aldı ve duyunca gülümsedi.

Ertesi gün Nityananda Prabhu karar verdi, "Onlara Krishna-Prema vermeliyim." Ertesi gün gitti ve Jagai ile Madhai'yi o gün de şarap içerken gördü. Nityananda Prabhu dedi ki, "Jagai ve Madhai, herşey yapabilirsiniz, ama 'Hare Krishna' zikredin! Mahaprabhu'nun emri budur."

"Ah, Mahaprabhu'nun emriymiş! O gün kaçtınız ama bugün yine mi geldiniz?" Yakında bir şarap çanağı vardı, o şarap çanağını Nityananda'nın başına attılar ve yaraladılar. Kan akıyordu, Nityananda Prabhu bağırdı, "Bu bana Mahaprabhu'nun büyük merhameti," ve onlara bir kere daha söyledi: "Her seferinde beni daha fazla dövebilirsiniz, ama 'Hare Krishna' zikredin! Mahaprabhu'nun emri budur. Kurtuluşa ulaşacaksınız."

Madhai şöyle dedi, "şimdi yine üstüme geliyorsun!" Sonra Madhai tekrar şarap çanağını, o dönemlerde kullanılan kilden yapılma çanağı aldı ve Nityananda Prabhu'ya atmak istedi ama Jagai elini tuttu ve şöyle dedi, "Saçmalık bu! O bir sannyasi. Neden Ona böyle davranıyorsun? Saçmalık bu. Bırak Onu!"

İşte böyle, Jagai olumlu bir yorum yaptı ve ona engel oldu. O sırada diğer kişiler ne olduğunu gördüler ve Nityananda Prabhu'nun dövüldüğünü ve onlara Harinam ve Krishna-Prema verme konusunda kararlı olduğundan geri dönmek istemediğini Mahaprabhu'ya söylediler. Bunun üzerine Mahaprabhu kalabalık bir adanmışlar ekibiyle oraya gitti ve Nityananda Prabhu'nun başındaki kanı gördü, Mahaprabhu çok öfkelendi. Maddesel görünümünü unuttu ve sudarshan chakrayı çağırdı, Jagai ve Madhai'nin başlarını uçurmak istedi. O sırada, Nityananda Prabhu Mahaprabhu'nun lotus ayaklarına sarıldı ve dedi ki, "Ne yapıyorsun? Bu dwarpa-yuga değil. Kali-yuga. Burada hoşgörülü ve alçakgönüllü olmak gerekiyor. Eğer diğer kişilere merhametini bahşetmek istiyorsan, bunu hoşgörü ve alçakgönüllülük sayesinde yapabilirsin. Chakrayı bu Avatar'da kullanamazsın. Bu enkarnasyon buna uygun değil."

Ve Mahaprabhu şöyle dedi, "Ben asuraların bu tür faaliyetine katlanamam." Nityananda Prabhu dedi ki, "Ama bunların ikisi birden ihanet içinde değil. Biri ihanet etti ama diğeri bizi ondan kurtardı. Biri bizi diğerinin aptallığından kurtardı." Jagai'nin Onları kurtarma girişimini duyduktan sonra, Mahaprabhu Jagai'yi bağışladı. Jagai Hare Krishna Mahamantra'yı aldı ve önceki karmmasını düşünerek yere çöktü. Mahaprabhu'nun nilüfer ayaklarına sarıldı: "Mahaprabhu, lütfen ihanetlerimi bağışla. Başka yolu yok." Jagai daha sonra Krishna-Prema elde etti.

Oradaki koşullar çok ağırdı, ama bütün bunlar olurken Madhai de Jagai'nin faaliyetlerine bakıp bir parça bilinçlendi. Olanları görünce, Madhai de Mahaprabhu'nun nilüfer ayaklarına sarıldı, ama Mahaprabhu dedi ki, "Senin için aynısını yapamam. Sen Nityananda'ya git. Eğer sana bağışlama lutfederse, o zaman seni kucaklarım. Aksi hâlde, bu mümkün değil" Bunun üzerine Madhai Nityananda'nın nilüfer ayaklarına sarıldı.

Eğer bir kişi Nityananda Prabhu'ya sığınırsa, Nityananda Prabhu ona karşı çok merhametli davranır. Sonra Madhai'ye bağışlamasının yanısıra Krishna-Prema verdi ve Mahaprabhu da Madhai'yi kucakladı. Ardından Jagai ve Madhai 'Hare Krishna' zikrettiler ve Krishna-Prema ile dans ettiler.

Mahaprabhu'nun oyunlarının şartlanmış ruhların kurtarıcısı olduğunu görmek sıradan insanları büyük hayrete düşürdü ve Mahaprabhu'yu çok yücelttiler. Mahaprabhu Jagai ve Madhai'ye şöyle dedi, "Jagai ve Madhai, eğer bir daha böyle yapmazsanız, ihanetlerinizi ebediyen bağışlayabilirim. Şimdi 'Hare Krishna' zikredin!" Jagai ve Madhai Mahaprabhu'ya sordular, "Lütfen bize, Senin hizmetkârlarına bir parça hizmet etme fırsatı ver." Mahaprabhu ve Nityananda Prabhu dediler ki, "'Hare Krishna' zikredin, herkese bu Hare Krishna Mantra'yı verin ve Ganj kıyısındaki yolu süpürün, temiz tutun. O zaman temiz kalple ilerleyebilirsiniz." Jagai ve Madhai hergün bunu yaptılar ve o yer hâlâ Madhai Ghat olarak bilinir. Bizim parikrama grubumuz Ganj'ı o yerden geçer.

Neyse, herkes Nityananda Prabhu'nun Tanrı Katının Yüce Şahsiyeti'nin ikinci enkarnasyonu olduğunu bilir. İşte Nityananda Prabhu odur. Madhavendra Puri Nityananda Prabhu'yu inisiye etti. Haridas Thakur, Adwaita Acharyya Prabhu ve orada bulunan diğerleri de Madhavendra Puri'den inisiasyon aldılar.

İswara Puri bir sannyasi idi ve her zaman Madhavendra Puri'yle birlikteydi. Madhavendra Puri pek çok kez Nabadwip'e ve Shantipur'a geldi ve İsvara Puri ile birlikte Adwaita Acharyya'nın evinde kaldılar. Bazen Mahaprabhu'nun babasının evinde, Jagannath Misra'nın evinde prasadam yediler.

Nityananda Prabhu, Sri Chaitanya Mahaprabhu'nun Krishna bilinci vaazının temel direğiydi. Mahaprabhu sannyas aldı. Ondan önce, tören sırasında, Mahaprabhu Nityananda Prabhu'ya Vyasa-puja merasimi düzenlemesi için izin verdi. Nityananda Prabhu o pujayı yaptı, ama en son çiçek kolyeyi Mahaprabhu'ya verdi ve bununla Chaitanya'nın ihtişamını göstermiş oldu. Mahaprabhu Lord Krishna'nın Kutsal Adını zikretti: "Hare Krishna Hare Krishna Krishna Krishna Hare Hare, Hare Rama Hare Rama Rama Rama Hare Hare." Chaitanya Mahaprabhu'nın vaazı buydu, ama onun da ötesinde O, Hare Krishna'dan farksız olan — Radha Krishna'dan farksız olan formdu. Sri Chaitanya Mahaprabhu merhametini sıradan insanlara bahşetti.

The Golden Volcano of Divine Love (İlahi Aşkın Altın Volkanı'ndan) Bölüm Bir

Hiçbir yasa dinlemeden kendisini yaymak, ilahi merhametin yapısıdır. Önemli olan tek şey onu kabul etmeye can atmamızdır. Merhamet bu yolla sunulur: “Bundan ister misin?” Eğer kabul edersek, “Evet, harika, üstelik çok da zevkli,” deriz ve ancak o zaman alabiliriz. Eğer duamız içtense, bundan başka şeye gerek yoktur. Bu basit bir alışveriştir. Eğer istersek alırız. Krishna bilinci çok basittir. Kişinin uygun olup olmaması önemli değildir. Kim isterse alabilir.

Peki bu ilahi armağanı istemeyenlere ne demeli? Sri Chaitanya Mahaprabhu onlara, muhteşem yardımcısı Sripada Nityananda Prabhu aracılığı ile özel merhametini gönderdi. Nityananda Prabhu Krishna bilincinden kaçanlara bile izin vermez. Bir kişi, “Ben istemiyorum,” dese bile Nityananda Prabhu buna izin vermez. Şöyle diyecektir, “Hayır! İstemelisin. Sana içtenlikle yalvarıyorum—al onu! Kullan, ancak o zaman Krishna bilincinin değerini anlayabilirsin.”

Akıllı bir tüccar, pazarı ele geçirmek için müşterilerine ürününden bedava örnekler dağıtır. Bir yandan da şöyle seslenir, “Bir tane bedava alın! Şimdi birşey ödemeniz gerekmez. Öylesine veriyorum. Kullanın ve değerini fark edince, ne kadar kullanışlı olduğunu anlayınca o zaman satın alın.” Herkes de gelip satın alacaktır.

"Lütfen Gauranga'yı kabul edin!"

Benzer şekilde, Nityananda Prabhu da alçak gönüllü yakarışıyla Bengal’i dolaştı. Kapıyı çalar ve ağlayarak müşterisinin ayaklarına kapanırdı, “Lütfen bunu kabul buyurun! Beni kovmayın, geri göndermeyin. Lütfen dediklerimi yapın. Tüm dikkatinizi Gauranga’ya verin, beklentilerinizin ötesinde yararını göreceksiniz. Benim sizden ricam budur.” Gözyaşları döker, kapı eşiğinde yuvarlanır ve şunları söylerdi, “Bunu almaya gönüllü değilsiniz, ama kuşkunuz olmasın. Size yalvarıyorum—alın! İnanın bana. Lütfen Gauranga’yı kabul edin!” Nityananda Prabhu, Ganj’ın her iki kıyısında dolanıp durur Sri Chaitanya Mahaprabhu’yu anlatırdı.

Nityananda Prabhu yalnız Gauranga’yı tanır. O krsna-lilada Baladeva olarak temsil edilir. Baladeva kuşkusuz rasa-lila oynadı ama aslında rasa-lilayı sadece Krsna için düzenliyordu: Onun yapısı, adanmışlıkta uzman olanlara, Kendisini her an Krsna’ya vakfettiğini gösterir. Aksi halde Baladeva olmazdı. O Kendi zevki için bireysel düşüncelere sahip değildir; bedeninin her bir atomu durmadan Krsna’ya zevk vermek için faaliyet yapma hevesi içindedir. Nityananda Prabhu’nun bedeninin her bir atomu da, benzer şekilde, bilinçli aşkın özdür. Ve bedeninin her bir atomu yalnız Sri Chaitanya Mahaprabhu’nun hizmeti ve hoşnutluğu için vardır.

Bir gün, Mahaprabhu’nun annesi, Sacidevi, bir rüya görmüştü. Rüyada Krsna ve Balaram bir tahtta oturuyorlardı ve Nityananda Prabhu Baladeva’ya şöyle sesleniyordu, “In tahtından aşağıya! Artık sonun geldi. Şimdi Benim Gauranga'm oraya çıkacak”. Baladeva direndi: “Hayır, Benim Efendim Krsna’dır,” Dövüştüler, Nityananda Prabhu daha güçlüydü, Baladeva’yı tahttan indirdi ve; “Artık senin günlerin doldu, şimdi sıra Benim Gauranga'mda. Sen yerimizi işgal ediyorsun, aşağıya inmek zorundasın,” dedi. Baladeva kendisini aşağıya indiren Nityananda’ya yenik düştü.

İşte, Nityananda Prabhu’nun Sri Chaitanya Mahaprabhu ile olan ilişkisi bu yapıdadır. O kendisine ait hiçbir şeye sahip değildir; onun herşeyi Sri Chaitanya Mahaprabhu'dur. Baladeva Krishna için neyse, Nityananda Prabhu da Sri Chaitanya için odur.

Sriman Mahaprabhu’nun yeryüzüne inişindeki amaç Vrndavana’nın adanmış hizmetini insanlara cömertçe dağıtmaktı. Öte yandan, Nityananda Prabhu hiç durmadan şu ezgiyi söylerdi,

bhaja gauranga, kaha gauranga laha gauranger nama, yei jana gauranga bhaje sei amara prana

“Gauranga’ya ibadet et, Gauranga'dan söz et, Gauranga’nın adını zikret. Her kim Sri Gauranga’ya ibadet ederse Benim herşeyimdir.” Nityananda Prabhu insanların Sri Chaitanya Mahaprabhu’yu benimsemeleri için elinden ne geliyorsa yaptı. Ne diyordu? "Doğruca Sri Chaitanya’nın kampanyasına katılın, böylece en emin şekilde Vrndavana’ya ulaşırsınız.”

Kuşkusuz Sri Chaitanya Mahaprabhu’nun mekanı olan Navadwipa, Krsna’nın mekanı Vrndavana’dan daha az değerli değildir. Vrndavana’daki rasa, Navadwipa’da bir başka özellikle ortaya çıkar. Bazı adanmışlar vrndavana-lilaya özel yakınlık duyarlar, bazılarını navadwip-lila temsil eder, bir üçüncü grubu ise her ikisi birden temsil eder, ancak içlerinde Navadwipa en cömert olanıdır. Vrndavana’da, Krsna’nın oyunları belli bir grupla sınırlanmıştır. Oysa Navadwipa’da bu oyunlardan herkes pay alır. Gaura-lila krsna-liladan daha cömerttir.

krsna-lila amrta-sara, tara sata sata dhara,
dasa-dike vahe yaha haite
se caitanya- lila haya, sarovara aksaya,
mano-hamsa caraha' tahate

O şöyle der, “Hiç kuşku yok ki rasa’nın en üstün nektarının tadını krsna-lilada buluruz. Peki gaura-lila nedir? Gaura-lilada krsna-lilanın nektarı sınırlı bir ortamla kısıtlanmaz, her yana dağıtılır. Sanki krsna-lilanın nektar gölünün on yakasından yüzlerce ırmak akıyor gibidir.”

En yüksek özlemimiz Srimati Radharani’nin hizmetini elde etmektir. Ama başlangıçta gurunun yani Nityananda Prabhu’nun temsilcisinin aracılığı ile Sri Nityananda Prabhu’ya yaklaşmalıyız. Nityananda Prabhu, bizlerin adanmışlıkta daha fazla ilerleme kaydetmemiz için temeli oluşturur. İyi temel olmadan hızlı ilerlemek negatif tepkiye davetiyedir, o halde bizler için en başta gelen ihtiyaç, Nityananda Prabhu’nun merhametidir.