Bütün övgüler Sri Guru ve Sri Gauranga'ya
 
Affectionate Guidance (Sevgi Dolu Rehberlik)  
 
Swami B.S. Govinda

Bölüm On Yedi

Srila Narottam Das Thakur’a Övgüler

Bugün Srila Narottam Das Thakur’un Görünmez Olduğu Gün, dolayısıyla onu yüceltmek için birkaç söz söylemek istiyorum. Srila Bhaktivinod Thakur’dan önce, Vaisnava şarkılarının pek çoğu Srila Narottam Thakur’dan geldi. ‘Sri Guru charana-padma, kevala bhakati sadma,’ hepiniz bilirsiniz. Bu Narottam’ın Prema-bhakti-chandrika ... Prarthana’sındandır. Ama çok güzel adanmışlık şarkıları yazdığı halde Narottam Das Thakur sadece şarkı yazarı değil, büyük bir pandit ve onun da ötesinde, Sri Chaitanyadev’in adanmış kuluydu.

Mahaprabhu Ramakeli’ye giderken, yolda Padma Nehrini geçmesi gerekmişti. Nehrin kıyısında iken “Narottam, Narottam, Narottam” diye seslendi. Adanmışlar o dönemde buna bir anlam veremediler, ama daha sonra Bengal’in o bölgesinden büyük bir panditin ortaya çıkacağı ve adının ‘Narottam’ olacağı ifşa olundu. Sriman Mahaprabhu Narottam için Padma Devi’nin sularına büyük bir hazine─Krsna-prema bırakmıştı.

Yıllar sonra Narottam Das Thakur o bölgede, Kheturi diye bilinen bir köyde göründü. Bir prensti, Raj Krsnananda Datta ile Rani Narayani Devi’nin tek oğluydu. Narottam henüz çocukluk döneminin başındayken bile aydınlanmıştı ve bir gün Nityananda Prabhu’nun kendisine talimat verdiği bir rüya gördü, “Padma Nehri’ne git ve orada yıkan çünkü Mahaprabhu senin için onun sularına Krsna-prema armağanını bıraktı.” Narottam hemen uyandı ve nehre gidip suya girdi. Yıkanırken Mahaprabhu’nun İlahi Formu’nun kendisini kucakladığını ve Krsna-prema’nın varlığına nüfuz ettiğini deneyimledi. Dönüşüm yaşadı ve tıpkı Mahaprabhu gibi, ağlamaya, dans etmeye, gülmeye ve hiç durmadan Krsna’nın Adlarını zikretmeye başladı ve bir anda bedeninde asta-sattvika-bhava (Krsna aşkıyla ortaya çıkan vecdin sekiz işareti) belirdi.

Eve dönünce Narottam’ın annesi onu sorgulamaya başladı, “Ah oğlum, sana ne oldu? Neden ağlıyorsun ve neden böyle tuhaf davranışlar içindesin? Lütfen, sana herhangi bir şekilde yardım edebilirsem, her şeyi yapmaya hazırım. Eğer sana yardımı dokunacaksa, kendi yaşamımdan bile vazgeçmeye hazırım. Bana ne yapabileceğimi söyle.”

Narottam cevap verdi, “Anne, dün akşam, bir rüyadan esinlenerek Padma Nehri’ne gittim ve orada Chaitanya Mahaprabhu olduğunu sandığım biri beni kucakladı ve kalbime girdi. Şimdi o Mahaprabhu’dan ve Sri Krsnachandra’dan ayrı olmanın büyük kederini duyumsuyorum, ağlamama neden olan şey de budur. Eğer bana iyi kalbini göstermek istiyorsan Vrndavan’a gitmeme izin ver, orada Mahaprabhu’yu arayayım.”

Narottam’ın dileğini duyduktan sonra, oğlunun evi terk edeceğinden korkan babası telaşlandı ve bu yüzden, tıpkı Raghunath Das Goswami’nin babası gibi, Narottam’ı izlemeleri için muhafızlar yerleştirdi. Narottam evde kaldı, zikir yapıyor, dans ediyor ve adanmışlık şarkıları yazıyordu ve devamlı olarak ilahi vecdin sekiz işaretini sergiliyordu.

Narottam huzursuzdu, durmadan Mahaprabhu ve Krsna için ağlıyordu. Nehirde yıkandığı günden beri, esmer tenli bedeni renk değiştirmiş, Mahaprabhu’nun altın renkli teni ile aynı renk olmuştu. Bedenine Radharani’nin rengi gelmişti ve herkes büyük şaşkınlık içinde şöyle diyordu, “Evet, doğru, Narottam Mahaprabhu’dan Krsna-prema aldı ve kalbinde gerçekten de Mahaprabhu yaşıyor.” Herkes ona saygı sunuyordu, oysa babası gitgide daha fazla endişeleniyordu.

Bir gün babası devlet adına vergi ödemeye gittiği zaman, çok uzak bir yere yolculuk yaptığı sırada, Narottam büyük acı içinde annesine gitti ve ondan istekte bulundu, “Anne, lütfen bana izin ver, ben Chaitanya Mahaprabhu’nun Vrndavan’da yaşayan dostlarının yanlarına gitmeliyim. Bu Nityananda Prabhu’nun emri, o nedenle gitmem için hazırlık yap.” Narottam’ın annesi hazırlıkları yaptı ve Narottam gizlice evini terk etti, Vrndavan’a gitti.

 Narottam, Mahaprabhu’nun kendisine, Vrndavan’a gitmesi ve ona diksa verecek olan en yakın kulu Srila Lokanath Das Goswami’nin lotus ayaklarına sığınması için talimat verdiği birçok rüya görüyordu. Mahaprabhu Narottam’a Srila Rupa Goswami’yi, Srila Sanatan Goswami’yi ve Srila Jiva Goswami’yi bulmasını ve onların kutsal beraberliğinde olmasını da söylemişti. Vrndavan’a geldikten sonra, Narottam Rupa ve Sanatan’ın dünyayı çoktan terk ettiklerini öğrendi, ama orada Srila Jiva Goswami’yi, Srila Lokanath Goswami’yi, Srila Krsna Das Kaviraj Goswami’yi ve kendisine beraberliklerini sunan daha pek çok büyük Vaisnava’yı buldu. Narottam Jiva Goswami’nin öğrencisi oldu ve Lokanath Goswami’den kendisine diksa vermesini rica etti. Lokanath onu reddetti.

Lokanath Goswami asla öğrenci kabul etmemeye karar vermişti ve Vrndavan’da, her gece ayrı bir ağacın altında, aşırı riyazet içinde yaşıyordu.

Narottam, Srila Lokanath tarafından reddedilmekten büyük keder duydu ve ona şöyle dedi, “Ben inisiasyonu sadece sizden alabilirim. Sriman Mahaprabhu sizin bana diksa vereceğinizi söyledi, dolayısıyla o zamana kadar bekleyeceğim.” Narottam Guru’suna hizmet etmeye çalıştı ama Goswami kimseye hizmet etme izni vermiyordu. Narottam şöyle düşündü, “Eğer bir ağacın altında bir geceden fazla kalmazsa ona ne tür hizmette bulunabilirim?” Bir süre sonra Narottam, Srila Lokanath Prabhu’nun, dışkısını yapmak için hep aynı yere gittiğini fark etti ve Lokanath kendisine herhangi bir hizmet vermeyeli iki yıl geçtiği halde, eğer her gün o yeri temizlerse sonunda hizmet elde edebileceğini düşünmeye başladı. Mahaprabhu’nun emri olduğu için, Narottam’ın Srila Lokanath Goswami’den diksa alma konusundaki kararı kesindi.

Kısa bir süre sonra, Lokanath Goswami fark etmeye başladı, “Ben her gün buraya dışkımı yapmaya geliyorum ve görünüşe bakılırsa biri benim arkamdan burayı temizliyor. Bunu kim yapıyor olabilir?” Bunun üzerine Lokanath bir gece, saklandığı yerden Narottam’ın geceyarısı geldiğini ve o yeri mutlu bir şekilde temizlediğini gördü. Lokanath, Narottam’ın ünlü Kral Krsnananda Datta’nın oğlu olduğunu biliyordu. Fazlasıyla şaşırdı ve Narottam’ın önünü kesti, “Asil doğum almış bir prens olan sen, neden her gece gelip bu pis yeri temizliyorsun?” Narottam şöyle cevap verdi, “Prabhu, sizin merhametinize ihtiyacım var. Sizin merhametiniz olmadan yaşayamam. Sizin yemininiz, hiçbir öğrenci kabul etmemek, ama Sriman Mahaprabhu’nun emriyle, benim yeminim sizinle mutlaka bağlantı kurmak. Bana merhametinizi ne zaman vereceğinizi bilmiyorum ama beni öğrenciniz olarak kabul etmelisiniz.” Böylece Srila Lokanath, Narottam’ı on sekiz kere reddettikten sonra, sonunda Narottam Das’ı kabul etti ve ona diksa verdi.

Narottam Srila Jiva Goswami’den, Srila Kaviraj Goswami’den ve Vrindavan’da bulunan daha pek çok goswamiden talimat aldı. O büyük bir panditti ve başta Sri Jiva olmak üzere bütün adanmışlar onun niteliğini fark edip ona ‘Thakur’ ünvanını bahşettiler.

Narottam Thakur’un yakın dostları ve yaşıtları Syamananda ve Srinivas idi. Srila Jiva Goswami ve diğer Vaisnava’ların verdiği ilham doğrultusunda, bu üç büyük adanmış Mahaprabhu’nun vaazını sürdürmeleri için Bengal’e gönderildiler. Bengali Vaisnava’lar, Sri Rupa, Sanatan, Raghunath, Krsna Das Kaviraj, Lokanath Goswami, Gopal Bhatta Goswami, Prabhodananda Saraswati ve diğer Goswami’lerin yazdıklarını okumaya çok hevesliydiler; bu nedenle Narottam, Syamananda ve Srinivas yanlarına o büyük kitaplardan çok sayıda kopya alarak  Vrndavan’dan Bengal’e doğru yola çıktılar.

Sonunda Bengal’in Virbhum bölgesindeki Visnupur’a geldiler. Bu yörenin Kralı Raja Bir Hambir idi, ancak Kral bir dacoit (haydut) idi ve o bölgede pek çok soyguna karışıyordu. Kralın brahmana bir astrologu vardı ve astrologun hesaplamalarına göre bir sonraki soygununu nerede ve ne zaman yapacağını bilirdi. Astrolog Krala belli bir yoldan büyük miktarda değerli mücevher taşıyan öküz arabalarının geçeceğini bildirdi, sevinçten uçan Kral, haydutlarını kervanı soymaya gönderdi. Narottam ve Vaisnava’lar uyurlarken, Kral’ın haydutları Goswami’lerin kitaplarının bulunduğu sandıkları çaldılar.

Narottam, Srinivas ve Syamananda çok fazla aradıktan sonra, büyük bir üzüntü içinde kitapların izine rastlayamadılar. Srinivas Narottam’a Kheturi Gram’a dönmesini emretti, Syamananda ise vaaza başladıkları Madnapur’a gitti. Srinivas Acharyya kalmaya ve çalınmış kitapları bulmak için çaba göstermeye karar verdi.

Srinivas o gece büyük bir panditin Raja Bir Hambir’in meclisinde Srimad-Bhagavatam ile ilgili açıklama yapacağını duydu. Srinivas’ın evinde kaldığı brahmana, toplantıya giderken kendisine eşlik etmesi için Srinivas’ı davet etti. Srinivas da kabul etti.

Srinivas, panditin Bhagavatam’la ilgili açıklamasını duyduktan sonra Raja Bir Hambir’e hitap ederek şöyle dedi, “Srimad-Bhagavatam çocuk oyunu değildir. Bizim en üstün çıkarımız için bu dünyaya inen aşkın bilgidir ve bu adam tarafından yapılan açıklamaya katlanmak mümkün değildir, belli ki kendisi Srimad-Bhagavatam’ın anlamı ile ilgili hiçbir şey bilmiyor.”

Raja Bir Hambir Srinivas’ın uyarısına çok şaşırdı ve ona sordu, “Öyleyse Bhagavatam’ı siz açıklayabilir misiniz?”

“Evet açıklayabilirim,” diye cevapladı Srinivas, ve vyasasanda yerini alarak birkaç saat konuştu. Onu dinleyen herkes fazlasıyla etkilendi ve Kral da dahil olmak üzere onun nilüfer ayaklarına sığındılar.                                                   

Kral tevazuyla Srinivas’a yaklaştı, “Prabhu, siz gerçekten de büyük bir Vaisnava’sınız, sizin için ne hizmet yapabilirim, lütfen söyleyin bana. Nereden geldiniz? Ne kadar yol yaptınız?”

Srinivas Acharyya ona şöyle dedi, “Ben Goswami’ler tarafından yazılan kitap sandıklarını taşıyarak Vrindavan’dan geldim, ama şimdi kayıplar, kim tarafından çalındılar bilmiyorum, dolayısıyla onları aramak için burada kaldım.”

Raja Bir Hambir, başı önde, şu açıklamayı yaptı, “Ben bir haydutum, kitaplar benim evimde ve her gün onlara ibadet ediyorum. Astrologum bana hesaplamalarının doğru olduğunu, kitapların, kitap formunda olmalarına rağmen gerçek mücevherler olduklarını söyledi, işte bu nedenle ben hergün puja sunuyorum.” Ve Kral Srinivas’ı kitaplara götürdü.

Haber Narottam’a ve Syamananda’ya iletildi ve Narottam Thakur büyük sevinç içinde görkemli bir festival düzenledi. Narottam, Syamananda, Srinivas ve diğer önde gelen Vaisnava’ların yanısıra, Jahnavi Devi Ana da─Sri Nityananda Prabhu’nun saktisi─ festivale katılmak için oraya, Kheturi Gram’a geldiler. Jahnavi Devi’ye münasip şekilde ibadet ettikten sonra Narottam Thakur farklı tapınaklara altı deity yerleştirdi─Sri Krsna, Vallavi-Kanta, Vraj-Mohan, Radha-Kanta, Radha-Raman ve Gauranga. Bir ay sürecek Hari-kirttan festivali de dahil olmak üzere, özenle hazırlanmış puja organizasyonları yapıldı. Ve şanslı olanlar her gün, orada, Narottam’ın kirttanında Nityananda Prabhu’nun ve Mahaprabhu’nun dans ettiğini gördüler, Narottam’ın adanmışlığı böyle idi. Onu tanıyanlar onun Nityananda Prabhu ile Mahaprabhu’nun bir araya gelmiş enkarnasyonu olduğunu düşündüler.

Lokanath Goswami yalnızca bir tek öğrenciye sahip olsa da, Narottam herkese Krsna-Prema verdi ve tıpkı Nityananda Prabhu gibi, kimin uygun olduğunu, kimin uygun olmadığını dikkate almadı. Kim Krsna-Prema istese, Narottam verirdi. Mahaprabhu’nun, Nityananda’nın ve Narottam’ın Gurudev’i olan Lokanath Goswami’nin lütuflarıyla ona bu özel güç verilmişti.

Narottam Das Thakur kayastha topluluğunda doğmuştu ve brahmana kastından gelen öğrencileri kabul ederek büyük ihtilafa neden oldu. Brahmana olanlar ona çok öfkelendiler ve onu münazarada yenmek için tekrar tekrar çaba gösterdiler, ama tek sonuç şuydu, daha fazla brahmana onun öğrencisi oldu. Brahmanalar çok mutsuz oldular ve Narottam son yıllarında çok fazla hastalık sergilediği zaman, brahmanalar bunların ortaya çıkma nedeninin, Narottam’ın kendisininkinden daha üstün kastın öğrencilerini kabul ederek, kutsal yazıtların uyarılarını çiğnemesi olduğunu ilan ettiler. Yavaş yavaş Narottam’ın durumu kötüleşti ve sonunda öldü. Brahmanalar sevinçten coştular ve bunu kendi toplumlarına olan ihanetlerinin kanıtı kabul ederek Narottam’ın ölümünü kutlamaya başladılar.

Narottam’ın öğrencileri çok üzgündüler ve Gurudev’lerinin bedeni önünde dua ettiler, “Ah Prabhu, gözden kaybolma lilanı bu şekilde sergiledin, böylece brahmanalar senin nilüfer ayaklarına saygısızlık ediyorlar çünkü anlayamıyorlar. Lord, şimdi biz ne yapacağız? Eğer bu şekilde bir ölüm lilası gösterirsen hiç şüphe yok ki bütün vaaz faaliyeti mahvolacak. Lütfen şu yanlış yönlenmiş brahmanalara merhametini göster.” Narottam bir anda bedenine döndü ve kalkıp oturdu, bu mucizeyi gördükleri zaman muhalifler onun nilüfer ayaklarına teslim oldular.

Narottam, birkaç ay sonra, Radha ve Krsna’dan ayrı olmanın yoğun belirtilerini sergiliyordu ve bu dünyayı bir kere daha terk etti. Bedeni süte dönüştü ve Ganj Nehrinin sularına karıştı.

Narottam Das Thakur bu şekilde Krsna bilincini vaaz etti, öğreti çizgisi ondan Visvanath Chakravarti’ye gelir. Narottam pek çok adanmışlık şarkısı yazdı ve Prema-bhakti-chandrika dünyadaki Gaudiya Vaisnava’lar arasında çok ünlüdür. Bugün onun kutsal Ayrılış Günü ve biz hepimize lütfunu vermesi için dua ediyoruz.  

      


Sri Chaitanya Saraswat Math, Nabadwip
http://scsmath.com | Vaisnava Calendar